Site icon Erasmusgram

Letonya / Riga’da Erasmus yapmak

Herkese merhabalar Kübra ben, 23 yaşındayım Hukuk fakültesinden geçtiğimiz günlerde mezun oldum:)
Farklı yerler görmeyi, Öğrenmeyi, okumayı, yazmayı ve fotoğraf çekmeyi seviyorum. 4.sınıfın güz döneminde Letonya’nın başkenti Riga’da Erasmus yaptım. Bu yazıda da size henüz Koronanın olmadığı zamanlara ait Erasmus serüvenim den bahsetmek istiyorum umarım faydalı olurum.

Erasmus’a nasıl karar verdim? Süreç nasıl ilerledi

Bildiğimiz gibi çoğumuz üniversiteye çok heyecanlı başlarız ve Erasmus, Farabi yatay geçiş imkanlarını araştırırız. Bende üniversiteye ilk başladığımda Erasmus yapmak istiyordum çünkü hayatımın bir döneminde yurt dışında bulunmak istiyordum ve tabii dilimi geliştirmek istiyordum. Tatil için de gidebilirim ama ben aidiyet hissetmek istiyordum yani o kültürün bir parçası olmak mesela, telaşla okula yetişmek, arkadaşlarımla yemeğe gitmek vs. Ancak şunu söylemeliyim ki Hukuk Fakültesi öğrencileri Erasmus yapmaya pek sıcak bakmıyorlar çünkü sene kaybı ve zaten zor olan bir fakültenin yurtdışında yabancı dilde okunması fikri çok cazip gelmiyor açıkçası ben de Erasmus yapma fikrinden bu sebeplerle uzaklaşmıştım.

Üçüncü sınıfta yani mezuniyete yaklaştığımı hissettiğimde aslında içimde bir şeyler yapmamanın verdiği geride kalmışlık hissi oluşmaya başladı.Erasmus dil sınavı duyurusunu görünce başvurayım hiç olmazsa dil seviyemi öğrenirim dedim. Bizim okulda (Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi) sınava girmeden gideceğiniz ülkenin, anlaşmalı okullarını tercih ediyorduk. Bende ilk sıraya dersleri saydığını bildiğim için Çek Cumhuriyetini yazdım, ikinci sırada Almanya son tercihlerimi de öylesine yazmıştım. Çünkü not ortalamama güveniyordum açıkçası eğer dil sınavını geçersem ilk tercihim kesin gelecek diye bekliyordum. Sonuçlar açıklandı, dil sınavını geçmişim ama bir de kazandığımız okul açıklandığında çok şaşırmıştım. College of Law.

“Hangi ülkeydi ya”diye tercih listeme baktığımda meğersem Litvanya diye Letonya yı yazmışım,itiraz ettim, kontenjan yetmediği için kabul edilmedi. Bende vaz mı geçsem diye bir kararsızlık yaşadım diğer yandan da Letonya da Erasmus yapanlarla konuşuyorum ve konuştukça araştırdıkça Letonya’ya karşı ön yargım yıkıldı ve şunu düşündüm bir daha nasıl yirmili yaşlarımın başında Avrupa da kısa süreli de olsa yaşama, okuma, gezme fırsatı bulabilirim? Madem böyle bir fırsatım var ülke fark etmeksizin, sonunda dönem uzatma riski olsa bile değerlendirmeliyim.

Vize başvuru sürecim; belge toplama, vize randevusu

Bu kararsızlıklarımı, inişli çıkışlı ruh halimi düzelttikten sonra vize başvurum için belge toplama süreci başladı. Bu süreci bilen arkadaşlar anlayacaktır beni, çok yoğun, sıkıcı ancak bir o kadar da insana katkı sağlayan bir süreç. Size ilk tavsiyem Erasmus sınavı kazandığınız gibi gideceğiniz okuldan kabul mektubunu istemeniz çünkü karşı üniversiteden çok geç gelebiliyor ben yaşamadım ama yaşayan arkadaşlarım vardı vize başvurunuzu yaparken sıkıntı olmasın.

Letonya vize başvurusu için Ankara’da bulunan büyükelçilikten randevu almanız lazım ve ayrıca başvurunuzu konsolosluklarla işbirliği içinde çalışan aracı şirket olan Vfs global den randevu almadan direkt belgelerinizi verip belli bir hizmet bedeli karşılığında yapabilirsiniz. (istenen belgeleri ve ücretleri bulabileceğiniz linki aşağıya ekledim). Ben 2019 yılı için 25 euro ödemiştim ancak şunu söyleyeyim her şehirde bulunmuyor ben Diyarbakırdan Gaziantep’e gitmiştim. Ve pasaportumun iadesi için kurye hizmetinden yararlandım bu da geçen sene için 10 Euro idi.

Bu şekilde başvurumu yaptıktan sonra yaklaşık bir hafta içinde vizem çıktı ve bende uçak biletimi aldım,
kalacağım hostelden konaklama için kanıt olsun diye belgemi çıkartıp 15 Eylül sabahı Riga’ ya uçtum.

Letonya nasıl bir ülke? Sosyal imkanlar, Hayat Pahallılığı

Letonya Baltık denizine kıyısı olan küçük bir ülke ülkenin nüfusunun yarısı benim de yaşadığım başkent Riga’ da toplanmış.

Riga’ya ilk gittiğimde doğası ve en çok insanların doğaya karşı duydukları saygı beni çok etkilemişti.
Ülkenin yaklaşık %30 luk bir kısmı Rus.

Ülke olarak uzun bir zaman Sovyetler Birliği egemeliğinde yaşadıkları için özgürlük, bağımsızlık kavramlarına önem veriyorlar.İklim olarak soğuk bir ülke, insanları ise ilk bakışta soğuk görünebilir ancak bu soğukluk bence çekingen olmalarından kaynaklı onun dışında ne zaman bir yere gitmek için adres sorsam çok yardımcı oluyorlardı. Hatta okula ilk gittiğim gün kaybolmuştum bir hanımefendi beni gideceğim yere kadar götürmüştü.

Letonya’ da yaşlı nüfus ve orta yaşlı nüfusun çoğu ingilizce bilmiyor ancak gençleri çok iyi ingilizce konuşuyordu. Letonyada kadın nüfusu erkek nüfusundan fazla zaten kadın şoförler kadın inşaatçılar görünce anlıyorsunuz bunu, açıkçası ben görünce çok mutlu olmuştum☺

Riga Art Nouveau eserlerinin en yoğun bulunduğu ülkelerden bu yüzden benim gibi güzel yapılara

düşkünlüğünüz var ise estetik açıdan güzel şeyler vaad ediyor.

Riga /Old town

Hayat pahalılığı açısından ise ucuz bir ülke olduğunu söylemeliyim marketlerde her şeyin uygununu keşfedip mutfak masraflarınızı düşürebiliyorsunuz.

Ülke de iyi çalışan bir ulaşım ağı var ve gayet ucuz. abonman yaptığınızda aylık 16 euro, tek seferlik binişte de 20 cent gibi bir şey ödüyorsunuz tabi öğrenci kartıyla size tavsiyem gittiğiniz gibi ulaşım kartınızı çıkarmanız.

Riga’da sosyal imkanlar açısından biraz bahsedeyim. Riga başkent olmasından kaynaklı, pek çok müzeyi,
sanatsal yapıyı, tiyatro ve opera binasını içinde barındırıyor. Bir çok vintage mağazasına girip zamanın nasıl aktığını fark etmeden eşyalar aracılığı ile zaman yolculuğu yapabilirsiniz☺

ESN nin düzenlediği etkinliklere katılıp arkadaş edinebilirsiniz, hatta Aralık ayı gibi ESN aracılığıyla ile Kuzey Işıklarına gidebilirsiniz yani lokasyon olarak Kuzeye yakın olduğundan, rahatlıkla Iskandinav ülkelerine gidebilirsiniz. Ayrıca değindiğim gibi Baltık denizine kıyısı olduğundan cüz’i bir miktar ödeyip cruise gemisiyle 17 saat yolculuk yapıp İsveç’e gidebilirsiniz

 

(İsveç’te gün doğumu)

Bir de şunu eklemeliyim Letonya’nın diğer şehirlerini mutlaka gezin özellikle Cesis şehrinde 93 harbinde esir tutulan ve orda vefat eden 26 askerimizin bulunduğu Türk Şehitliği’ne de mutlaka uğrayın. Başörtü ile alakalı bir sıkıntı yaşadım mı diye merak edenler olacaktır ben Riga’da yaşamadım, ancak maalesef ki yaşayanlar olduğunu duymuştum.

 

Letonya da ki okulum, kaldığım yer
(Okula giderken bana eşlik eden manzara)

Benim okulumda Erasmus sınıfı yoktu ve okulun dili Letoncaydı. Türkiye de yalnızca Erzincan ile anlaşması vardı. Açıkçası bu yabancı arkadaş edinmek açısından dezavantaj oldu benim için ancak Letonya’nın ileri gelen hukukçularından birebir ingilizce eğitim aldım. 300 kişilik amfilerden sonra büyük bir lüks☺

Okulda çalışanlar, hocalar çok esneklik sağladılar ödev, ders konusunda hatta geziye giderken konuşup takvimi değiştirebiliyorduk. Bir de okul açısından dikkatimi çeken ödev yaparken ezber bilgilerden uzak durmamız bekleniyordu mesela ben bir ödevi hocama teslim ettiğimde bir sonraki hafta ben zaten bu bilgileri Google dan bulabilirim bana kendi analizlerini yaz demişti. Bu da biraz farklı gelmişti tabii:)

Kalacak yer için ise Letonyayı kazanan arkadaşlar için Haziran ayı gibi kalacağınız yeri ayarlayın çünkü Avrupa da çoğu okul gibi kalacak yeri kendiniz temin ediyorsunuz, ertelediğiniz zaman çoğunlukla yerler dolmuş oluyor. Ben gitmeden 1 hafta önce bir hostelde dört kişilik bir oda ayarlamıştım. Bu oda için aylık 140 euro ödüyordum.

Yazıyı bitirirken

Letonya benim için aslında bir nevi tesadüfen gittiğim ancak orda olduğum süre boyunca iyi ki dediğim bir ülke oldu. Orda farklı ülkelerden insanlarla tanıştım, sohbet ettim, çok güzel arkadaşlıklarım oldu.

Yazının başında dediğim gibi farklı bir ülke de deneyimlemek istediğim aidiyet hissini gerçekten yaşadım.
Her gün alışveriş yaptığım markette kasiyerle selamlaşmak, Rus pazarından alışveriş yapmaya gitmek, okulda sınav kaygısını yaşamak, geniş parkların böldüğü, içinden kanalların geçtiği yollardan yürümek, kütüphane görevlisine kendi dilinde merhaba dediğimde mutlu oluşunu görmek başka bir ülke ile bağınızı kuvvetlendiren anılar. Daha bir sene öncesine kadar varlığından haberdar olmadığım bir ülkede deneyimlediklerim aslında dünyanın hem çok büyük hem de çok küçük bir yer olduğunu hatırlattı.

Başka şekillerde yaşayan insanları, onların alışkanlıklarını, davranışlarını, nelere gülüp ne konu da hassasiyetleri olduğunu gözlemledim bu da olaylara, insanlara, daha geniş bir perspektiften bakma yetisini kazandırdı. Güler yüzlü ve enerjik bir gençlik kültürüne dahil olmak beni daha pozitif insan haline getirdi.

Eğer gitmek istiyorsanız mutlaka gidin iyisiyle kötüsüyle anılarınızın olacağını,  Türkiye ‘de yaşama fırsatını kolayca bulamayacağınız şeyleri yaşayacağınızı unutmayın. Bağımsızlık ve kendi ayaklarınızın üzerinde durma hissini gerçek manada yaşayacağınız güzel bir fırsat Erasmus. Yurtdışına çıkarken karamsar olmayın ve Türkiye’de şunu yap, bunu yapma diyenlere de kulak asmayın bir şeyleri kendiniz deneyimleyin. Ben kendi deneyimlerimi yazdım, yazdıklarımda herhangi bir genellemede bulunmaktan kaçındım.

Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

Rahatlıkla Erasmus planları yapabileceğimiz koronasız günlerimiz yakın olsun…

Sağlıcakla

Sorularınız için @kubraiscen instagram hesabımdan ve Meliskubra1@outlook.com’ dan mail atarak
bana ulaşabilirsiniz.

Exit mobile version