“Erasmusçuluk” Üzerine
Selamlaaaar!
Öncelikle kendimi tanıtarak işe başlayayım. İsmim Busenaz, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesinde 3.yılım.
Ancak Erasmus sebebiyle bu sene 2.sınıflarla aynı dersleri aldım ve amfide onlarla birlikteydim. Geçen sene bahar döneminde Erasmus öğrenci değişimi programından yararlandım.Bu kapsamda, bir dönem Macaristan’da Szeged Üniversitesi’nde eğitim gördüm. Bu yazımda– teknik olarak bu ilk yazım- size Erasmus deneyimim hakkında bilgi vermeye çalışacağım.
Elbette kendi üniversitemdeki prosedürü esas alarak size bu süreci anlatacağım ancak başka üniversitelerde okuyan ve hatta farklı bölümlerde olan arkadaşlar içinde genel bir kanaat oluşturmaya yardımcı olacağı düşüncesinden hareketle Erasmusgram ile birlik olduk .
( Fotoğraf: Dom Square- Votive Church/ Szeged Kilisesi )
Bu yazıyı da az çok Erasmus öğrenci değişimi programı hakkında fikrinizin oluşması ve seçildiğiniz takdirde karşı karşıya kalacağınız durum ne olacak, beni neler bekliyor gibi sorulara yanıt vermesini hedeflediğim için kaleme alıyorum.Ben seçim safhasında Erasmus yapıp yapmama konusunda oldukça kararsız kaldım ve danışacak birisini çok aradım.Bu nedenle de bu konuda size yardımcı olabilmeyi önemsiyorum.
Umarım sis perdesini sizin için biraz da olsa aralayabiliriiiiz
Erasmus öğrenim hareketliliği; Erasmus öncesi (before the mobility),Erasmus esnası (during the mobility)ve Erasmus sonrası (after the mobility)şeklinde üç fraksiyonlu bir süreç.Bu şekilde daha açıklayıcı olacağını düşündüğümden ben yazımda da bu yol haritasını izleyeceğim.
Erasmus NEDİR?
Bir öğrenci değişim programı olan Erasmus+(plus) Avrupa Birliği tarafından hazırlanmış bir programdır.
Oldukça kapsamlı bir program olan Erasmus; üniversite,yüksek lisans öğrencilerinin ve keza öğretim görevlilerinin eğitimlerine yurt dışındaki bir üniversitede devam etmeleri ve yeni iş olanakları elde edebilmeleri amacıyla oluşturulmuş bir sistemdir.
Özetle Erasmus, yurt dışında bir üniversitede bir veya iki akademik dönem boyunca eğitim görebilme fırsatını sağlayan bir eğitim programı.
2)Gelelim programdan yararlanabilmek için aranan şartlara:
Öncelikle bilmelisiniz ki derslerdeki akademik başarınız ilk kriter. Akademik ortalamanız minimum 2.20 olmalı.
Erasmus başvuru tarihi her sene değişiklik gösteriyor ancak seçim genellikle Ocak-Şubat ayları arasında oluyor.
Gelelim ikinci kritere : Yabancı Diller Yüksekokulunun yaptığı yabancı dil sınavı ile elde ettiğiniz dil puanı.Başvurunuzdan sonra dil puanınız %50si ve ortalamanızın %50 si alınıp tek bir puan üzerinden değerlendiriliyor.(Başvuru aşaması ile ilgili daha detaylı bilgiye Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi’nin sayfasından ulaşabilirsiniz.)
Nihayet, sınav notunuzun ve not ortalamanızın da hesaplanması ile ortaya çıkan bu tek puanla sıralamanız listede belli oluyor.Artık sırada (üniversitenizin) anlaşmalı olduğumuz kurumlar arasından seçim yapma vakti…
Bölümümüzün İspanya,Almanya,Macaristan ve Romanya ile anlaşması var.
Almanya ve İspanya’daki üniversiteler, kendi ana dillerinde B1 seviyesi şartı arıyorlar.Macaristan ve Romanya için yine B1 seviye olacak şekilde İngilizce yeterli.Fakat hareketlilik süreleri birbirinden farklı. Yani benim eğitim gördüğüm Üniversite, Macaristan’daki Szeged Üniversitesi, ile Üniversitemizin bir akademik dönem anlaşması
var. Romanya’da bulunan üniversite ile ise iki akademik dönem anlaşmalıyız.
Dikkatinizi çekmek isterim ki tercih aşamasında dil puanınız ve ortalamanızın yarı yarıya hesaplanması ile ortaya çıkan ham puanınız oldukça önem taşıyor. Puanınız ne kadar yüksek olursa istediğiniz tercihinize yerleşme olasılığınızda bir o kadar yüksek olacaktır.Zira belirli sayıda bir kontenjan oluşturuluyor.Örneğin Macaristan’a ikisi öğrenci, biri öğretim görevlisi olmak üzere üç kişilik bir kontenjan açılmıştı.
Tercihinizi açıklarken, aralarında uluslararası ilişkiler biriminin Erasmus koordinatörü ve fakültemizin Erasmus koordinatörü olan Eylem hocanın da olduğu birkaç hocadan meydana gelen bir heyetin karşısına çıkıyorsunuz.Listedeki sıraya göre heyetin önüne çıkıp,tercih ettiğiniz ülkeyi ve dönemi açıklıyorsunuz.Tüm öğrencilerle yapılan görüşmelerin ardından nihai olarak seçilen öğrenciler bildiriliyor.
Seçildikten sonra yurt dışına gitmeden önceki bu hazırlık süreci, Erasmus yapmanın belki en zahmetli ve sıkıcı kısmı.
Vize işlemleri/gerekli belgeleri hazırlama/imzalatma gibi çok fazla kağıt işiyle uğraşıyorsunuz.Her iki üniversitenin de sözleşmede belirtilen belgelerini tamamlamak, gerekli makamlara imzalatmak gibi yükümlülükleriniz olacak. Ama bürokrasinin sizi yıldırmasına izin vermeyin! Çünkü bu sürecin geri kalanında da devam edecek,yani karşı kuruma gittiğinizde de böyle gerek oturma izni çıkarma gerek sözleşmelerin ‘During the Mobility’ ve ‘After the Mobility’ kısımlarını tamamlamak olsun bunlarla cebelleşeceksiniz.
Bu konuda size naçizane tavsiyem ‘bu işleri Erasmus’un dikeni’ olarak görüp bir an evvel kabullenmeye bakmak.
Erasmus yapmanın diğer bir handikapı okulun bir yıl uzaması –üzülerek bunun hukuk okumamızdan kaynaklandığını bildiriyorum-Maalesef fakültemizin dersleri yıllık olduğundan bir akademik dönem gitseniz bile kaçınılmaz olarak okul bir sene uzayacak.Örneğin bahar döneminde Erasmus yapmak istiyorsunuz o halde güz
dönemi için sadece seçmeli dersler ve üsd alabiliyorsunuz.
Zorunlu dersleri seçmenizin de bir mantığı yok zira finallerine giremeyeceksiniz.Zaten ikinci dönem içinde Erasmus öğrencisiyim, kayıt olmayacağım diye dilekçe yazıyorsunuz.Çünkü bahar dönemi için kaydınız yurt dışındaki kurumda gözükecek.
Bu noktada zamanında Eylem Hoca’nın beni uyardığı gibi en azından iki dönem Erasmus yapıp okulunuzun 1 yıl uzaması kulağa daha mantıklı bir seçenek gibi geliyor.Beni soracak olursanız ben bir dönem yaptım… her yaptığımın da mantıklı bir açıklaması yok tabi…
Karşı kurumda seçeceğiniz dersler açısından devam edecek olursak bahar/güz dönemi için seçeceğiniz dersler o üniversitenin o dönem Erasmus öğrencilerine açacağı derslere bağlı olacak.Bu konuda değişikliklerinde olduğunu söylemeliyim.
Söz gelimi; Macaristan’a gitmeden seçtiğim European Administration dersini o dönem açılmadığından alamadım ya da çakışmadan doğan problemler sebebiyle gittiğimde değiştirdiğim dersler oldu.
Gelelim Erasmus esnasına…
Şu andan itibaren spesifik olarak konuşacağım. yani artık ‘Macaristan’da Erasmus yapmak nasıldır?’ minvalinde, Szeged Üniversitesi ve Macaristan’ı ele alacağım.
Her şeyden önce Romanya’da iki dönem Erasmus yapabiliyorken neden Macaristan da bir dönem şıkkını tercih ettim onu açıklayayım.
Faktörlerden biri bana göre Macaristan’ın Romanya’ya kıyasla daha gelişmiş olması.
İkisinin de tam olarak yerleşik bir Avrupa ülkesi ruhuna sahip olduğu söylenemez ancak Macaristan’ın bu konuda daha önde olduğunu düşünüyorum.
Elbette eğitim açısından da Szeged Üniversitesi’nin Avrupa’nın en iyi 500 üniversitesinin içinde yer alması onu benim gözümde daha albenili kıldı.
Özetle Macaristan’a sempatim daha fazlaydı diyebilirim.Bunlar gitmeden önceki nedenlerimdi.
Erasmus’tan dönen biri olarak ise size Macaristan’ın Erasmus açısından çok rağbet gördüğünü, Szeged Üniversitesi’nin uluslararası birçok öğrenciye kucak açtığını ve bu nedenle gönül rahatlığıyla Macaristan’ın Erasmus yapılacak ülkeler listenizde üst sıraya koymanızı telkin edebilirim.Son olarak eğer başka bir ülkede Erasmus yapıyorsanızda seyahatlerinizden birinde mutlaka Budapeşte’ye uğrayın, pişman olmayacaksınız.
Şehir-Konaklama hakkında!
Szeged,Macaristan’ın 3.büyük şehri, Budapeşte’ye trenle 2 saat uzaklıkta ve oldukça sakin bir yer.
Fakülteler şehrin ayrı ayrı yerlerinde konumlanmış halde o nedenle bir kampüs kültürü yok. Ancak şanslıyız ki Hukuk fakültesi binası şehrin tam göbeğinde,rektörlüğe ve belediye meydanına 5-10 dakika mesafede.
( Fotoğraf: Hukuk fakültesi binası )
Kampüs kültürünün olmamasına karşın bir öğrenci şehri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Şehirde uluslararası birçok öğrenci var.
( Fotoğraf: Rektörlük binası )
Özellikle hukuk fakültesinin etrafında ders çalışmaya fırsat bulabileceğiniz ve yabancı öğrencilerle dolu kafeler bulunuyor. Bunun haricinde gittiğiniz ilk hafta size Erasmus öğrencisi kimliği ve kütüphaneden yararlanabilmeniz için bir kart çıkartıyorlar.
Kocaeli Üniversitesi kütüphanesini gücendirmek istemem ama kütüphaneyi ilk gördüğümde ağzımdan salyalar akarak bakmıştım.
Kütüphaneleri oldukça güzel ve donanımlı.Ayrıca uluslararası öğrencilerinde uğrak alanı.Bunun dışında kütüphanenin lokasyonu da oldukça iyi hemen karşısında genellikle üniversite öğrencilerinin takıldığı yan yana kafe/pub konseptli yerler var.Özellikle Macaristan’daki Erasmus öğrencileri çoğu etkinliği burada düzenliyor ve Erasmus öğrencileri genellikle orada takılıyor.Benim açımdan ders çalışmak açısından kütüphane çok verimli olmuştu.
Kiraladığımız dairemize üç dakika mesafede olduğundan oldukça randıman aldım diyebilirim.Üniversite kalacak yer konusunda yurt sağlamadığından orada bir dairede kaldığımı da böylelikle belirteyim.
Kalacağınız yeri gitmeden facebooktaki gruplardan ayarlayabileceğiniz gibi gittiğinizde de ilk hafta mentorler ile yapılan ‘flathunting’ sayesinde kolaylıkla ayarlayabilirsiniz.
Tabi ilk gittiğimde daireyi bulana kadar okulun referans gösterdiği bir hostelde iki gün konakladım.
Dersler-Sınavlar (?)
Derslerin içeriği genel olarak Uluslararası hukuk ile bağlantılı oluyor.Yoğunluk açısından inanın Türkiye’de hukuk okumaya kıyasla hiçbir şey.İlk haftalarda adapte olurken biraz zorluk çekebilirsiniz çünkü tamamen İngilizce ve terim ağırlıklı içerikleri dinlemek sürekli Türkçe dinleyip konuşan bir beyin için yorucu oluyor ama ikinci haftadan itibaren alışıyorsunuz.
Not sistemi derse ve hocasına bağlı oluyor.Seçtiğiniz derslerin hepsinin sınavı olmayabilir.Peki bu takdirde notlandırma nasıl gerçekleşiyor?
Aldığınız dersten size not verebilmek için kimi hoca sunum isterken kimi hoca da essay yazmanızı talep ediyor. İstisnai tipler yok mu? Elbette var! Örneğin olurda Szeged Üniversitesi’nde Prof.Dr.Jozsef Hajdu’ya denk gelirseniz hem essay yazıp hem sunum yapıp hem de sınava girmeniz olası, e tabi The European Committee of Social Rights üyesi bir hocayım kaprisi bu L (Ama gönlümde yeri bambaşkadır,her alanda seksist dil kullanmamaya olağanüstü özen gösteren bir naifliğe sahiptir kendisi)
Sonuç olarak hocalarımın çoğu oldukça toleranslıydı yani Erasmus öğrencisi olduğumuzun farkındaydılar ve bu nedenle çok fazla zorlamamaya özen gösteriyorlardı.Bunu belki şöyle somutlayabilirim ESN’in(Erasmus Students Network) yaptığı her etkinliğe katılıyordum ve haftada iki üç etkinlik rahat oluyordu. Bunun haricinde seyahate çıktığım zamanlar oldu.Tüm bunlar derslere devamlılığımı ve çalışmamı sekteye uğratmadı.
Bu söylediklerime ek olarak devam zorunluluğuna dikkatte yine dersin hocasının takdirindeydi.
ESN (Erasmus Students Network) Nedir ?
Size biraz bu topluluktan bahsederek endişelerinizi minimize etmek istiyorum. Bilhassa kendimden yola çıkarak Erasmus öncesi bunun ilk yurt dışı deneyimim olması, oraya gittiğimde yaşayacağım belirsizlikler ve oraya yabancı biri olmanın zorluklar çıkarabileceği korkusuna sahip olduğumu çok net hatırlıyorum. İşte tam bu noktada yüreğinize biraz su serpecek ve yalnız olmadığınızı hatırlatacak şey, bu kuruluş.
Erasmus Students Network dedikleri bu organizasyon; sizin şehre adapte olmanız, Erasmus öğrencileri ile birlikte vakit geçirmeniz ve daha birçok konuda size yardımcı oluyor. Genel olarak her üniversitenin kendine ait böyle bir öğrenci ağı bulunuyor.Örneğin Budapeşte’de de Szeged’denki gibi ayrı bir ESN var. Bu ağın bizim için önemi ise şu : evet, Szeged üniversitesinin uluslararası ilişkiler birimiyle iletişimde olacaksınız bu süreç içinde ancak maalesef her konuda size yardımcı olamayacak.Öğrencilerden –mentorlerden- oluşan bu ağ sizi ilk gidişinizde karşılamada,şehirde birçok şeyin yerini bulma ve göstermede,örneğin ev bulurken bahsettiğim flathunting,herhangi bir hastalık durumunda size refakat etme gibi birçok konuda yardımcı olacak.Aynı şekilde sosyal bir Erasmusta onlar ve yaptıkları etkinlikler sayesinde oluyor.
Erasmus öğrencilerini bir çatı altında toplayıp çeşitli etkinlikler düzenliyorlar. Eğer Macaristan’ı düşünmüyorsanız gideceğiniz yerdeki ESN’nin faaliyet açısından aktifliğini bir araştırın derim. Szeged açısından ise ESN’in oldukça yardımcı ve faal olduğunu belirteyim.
( Fotoğraf : İtalyan- Fransız-Çek- Alman arkadaslarımızı Turkish dinner da ağırlarken ps -izmir köfte yerken mest oldular )
Ne diyebilirim ki Macarları seviyorum…
Erasmus sonrası kısmına gelecek olursak birazcık tadımız kaçacak çünkü saydırabileceğiniz ‘zorunlu’ dersler aslında yok denecek kadar az. Saydırabildiğim zorunlu dersler Uluslararası hukuk ve Genel Kamu hukuku. Bunun haricinde aldığım diğer dersleri seçmeli ders olarak saydırabildim. Gitmeden zaten derslerin eşlemesini Eylem hoca ile yapıyor ve orada alacağınız derslerin buradaki derslerden karşılığını bulacak şekilde seçimini yapıyorsunuz.Yani eğer
Erasmus yapma fikriniz varsa bunu bilerek gidiyor olacaksınız sürpriz bir gelişme değil.
Elbette gönül isterdi ki olabildiğince eşleşebilen ders olsun ama bölümümüzün niteliği gereği bu sıkıntı doğal bir sonuç.Bu anlattıklarımdan sonra bu konuda ne düşünürsünüz ne karara varırsınız bilmem ama şunları söyleyeyim bir dönem yaptığım Erasmusun bir seneye mal olmasından gram pişman değilim.
Bir daha olsa ‘iki’ kere yaparım. Çünkü Erasmus size dünyanın sadece Türkiye’den ibaret olmadığını başka toprak parçalarında da hayat olduğunu bizzat gösteriyor,oradaki insanların yaşayış biçimlerini görme ve kendi yaşayışınızla kıyaslama, eleştirel bir perspektif oluşturma fırsatı veriyor. Daha önce uzaktan bildiğiniz kültürleri yakından tanıma, bu kültürleri ve insanları olduğu gibi kabullenmeyi tecrübe ediyorsunuz. Hayatınızı, konfor alanınızı terk ederek de nasıl idame ettireceğinizi öğreniyor ve tabi ki dil anlamında da pratik yapmış oluyorsunuz.Bu sayısız katkının arasında benim için Erasmus’un en muazzam yanı edindiğim arkadaşlardı.
( Fotoğraf : Parlamento binası,Budapeşte gezimden / Szeged- Tisa (Tisza) Nehri )
Aynı dili konuşmadığım insanlarla dolu bir ortama kendimi bu kadar ait hissedeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi. Bir insanı tanımanın bir dünyaya bedel olduğunu söylerler, e varın gerisini siz hesaplayın.
Demem o ki Erasmus yapmayı herkese tavsiye ederim, hem de şiddetle…
Çıkın çıkın gidin!